Altından Geçme (Roma Hamamı)
Kentin merkezinde anıtsal antik bir yapı kalıntısı olarak göze çarpar.Tuğladan örülü,
altından motorlu araçların da geçebileceği büyük kemer ve hamam duvarlarının bir
kısmı, 19.yüzyıla ait konutların içinde kalmıştır. Bu kalıntılar, Roma döneminde
kente teraziler ve kemerlerle su getirilmesinden sonra inşa edilen hamam kalıntısına
aittir.


Justinianus Köprüsü (Baç Köprüsü)
AdanaAnkara karayolunun Tarsus girişinde ve kuzeyinde bulunan bu üç gözlü köprü,
Bizans imparatoru Jüstinianus tarafından Tarsus Çayı üzerinde inşa ettirilmiştir.
Eski dönemlerde köprü geçişinden para alınması nedeniyle, bu köprüye vergi anlamına
gelen "Baç" adı verilmiştir.
Bilali Habeşi Mescidi
Arap ordularının Tarsus'u fethi sırasında Hazreti Peygamberin müezzini olan Bilali
Habeşi, şimdiki mescidin bulunduğu yerde ezan okuyup namaz kıldırmıştır.Kutsal sayılan
bu yerde mescit ve kuyu yaptırılmıştır.
Eshabı Kehf (Yedi Uyurlar) Mağarası
Tarsus'un 12 km kuzeyinde bulunan Eshabı Kehf mağarası, Hristiyan ve Müslümanlarca
kutsal bir ziyaret yeri olarak kabul edilir. Mağara dört köşe olarak kayadan yulmuştur
ve 15-20 basamakla girilir.
O Mağaranın üstünde 1873 yılında Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılan camiye sonradan
üç şerefeli bir de minare eklenmiştir. Eshabı Kehf diye adlandırılan ve kutsal kişiler
olarak bilinen, Hristiyanlarca 7, Müslümanlarca 8 evliya olarak kabul edilen Yelmiha,
Mekselina, Mislina, Mernuş, Sazenuş, Debernuş ve Kefeştetayuş adındaki yedi genç
ve köpekleri Kıtmir'e ait söylencenin çeşitli versiyonları vardır.
Bazı değişikliklerle birlikte bunların hepsinde anlatılan ortak söylence şöyledir.
St. Paulus'un Hristiyanlık kurallarını yaydığı tarihlerden uzun bir süre sonra,
Arap kaynaklarında Takyanus olarak geçen (Diocletianus?) Roma imparatoru Tarsus'a
gelmiş ve çok tanrılı dönemde tek tanrıya inandıkları için bu gençleri huzuruna
çağırarak, onlara Roma dinine bağlı kalmalarını, aksi taktirde kendilerini öldürteceğini
söylemiştir. Tek tanrıya inançlarından vazgeçmek istemeyen bu gençler,imparator
tarafından verilen bir kaç günlük zamandan yararlanarak Tarsus yakınlarındaki bu
mağaraya sığınmışlar ve orada mucizevi bir şekilde 300 yıl süren bir uykuya yatmışlardır,
içlerinden ilk uyanan Yemliha, yiyecek almak için kente gittiğinde, elindeki paranın
çok eski ve anlattıklarının akla uygun olmadığı anlaşılınca, onunla beraber mağaraya
giderler.
Ancak mağarada yedi yavru kuşun tünediği bir yuvadan başka bir şey göremezler. Bu
nedenle bu mağara Yedi Uyurlar Mağarası olarak da anılır. Bu sonuç Islami versiyonda
ise şöyledir.Mağaraya gelenler, içerde altı kişinin namaz kıldığını görürler.Yemliha
dışardakileri bırakıp mağaraya girer ve ondan sonra yedisi de görünmez olurlar.
A.Akagündüz, Y.Baş, R.Tekin, O.Kaşıkçf nın hazırladıkları bir akademik çalışmaya
göre; yazarlar, bu söylenceyi Kuran'ın Kehf suresinin 926 ayetlerininaçıklamasıyla
ele almışlardır. Ayrıca 34'ü Turkİslam, 2'si batılı olmak üzere 36 kaynağın sonuçlarına
göre yayınladıkları kitapta, bu söylencenin yeri, Tarsus'dakiEshabı Kehf olarak
gösterilmektedir.
T.A.Çağlar, bu konuya farklı bir bakış açısı ile yaklaşarak, olayın geçtiği söylenen
yerdeki konik dağ yapısını bir dağ kültü, isimlerin ise "nuş ve yüş" şeklinde ekler
almasının, Islami veya antik olmaktan çok Labarnaş veya Hattuşaş gibi Hitit, Luwi
veya Que kökenli olabileceğini öne sürmektedir. Bu durumda yeri ve kime ait olduğu
tartışmalı olan bu söylenceye dikkat edilmesi gereken farklı bir versiyon daha ortaya
çıkmaktadır.
Eski Cami St.Paulus Kilisesi
Çarşıbaşındaki kilisenin 1102 yılında St.Paulus Katedrali olarak yapıldığı söylenmektedir.
Roma sitilinde kalın ve yüksek duvarları, iç kısmı geniş, dışa bakan tarafı dar,
derin pencereleri ve kalın sütunları ile dikkat çekicidir. 1415 yılında Ramazanoğlu
Ahmet Bey tarafından onarılarak camiye çevrilmiştir.
Eski Hamam
Yeni Vakıf Işhanı'nın yanında, Roma döneminden kalma bir hamamdır.Altından Geçme'nin
uzantısı, Eski Hamam'm olduğu yere kadar uzanır.Kapının yanındaki kitabede H. 1290,
M. 1873 yılında onarım gördüğü yazılıdır.
Efsanevi Yılanlar Padişahı Şahmeran'ın burada kesildiğine ve kanının bu hamamın
duvarlarına sıçradığına inanıldığından "Şahmeran Hamamı" da denilmektedir.
Beyaz Çarşı (Kırk Kaşık)
Ulu Cami'nin batısında bulunan 1579 yılında Ramazanoğlu İbrahim Bey tarafından Ulu
Cami ile birlikte yaptırılmıştır. Ulu Cami'nin doğusunda yer almaktadır, imarethane
olarak uzun yıllar kullanılmıştır. 1954 yılında restore edilerek çarşı haline getirilmiştir.
Yapı, batı girişinin iki yanında yer alan iki kubbe ve tonozla örtülü dükkânların
duvarlarına binen mermerlerin taşıdığı beş kubbe ile örtülüdür. Orta kubbesinde
aydınlık feneri bulunmaktadır. Kubbeyi taşıyan kemerler sivri, giriş kapılarının
kemerleri ise yayvandır.
Dükkanların ikisi yayvan kemerlerle orta mekana açılır. Friz süsü olarak kullanılan
motifler, yerli halk tarafından sapsız kaşıklara benzetildiğinden Beyaz Çarşı'ya
"Kırk Kaşık" da denilmektedir.
Kleopatra Kapısı (Deniz Kapısı)
Tarsuslu yerli halkın "Kancık Kapı" olarak adlandırdığı Kleopatra Kapısı ayakta
kalan tek antik kent kapısıdır. Bizans döneminde inşa edilen kent surlarının Dağ
kapısı,Adana kapısı ve Deniz kapısı bulunuyordu.
Evliya Çelebi, seyahatnamesinde Tarsus'u anlatırken, bu kapı için "iskele Kapısı"
diye yazmıştır.Yapımında kesme taşlar vehorasan harcı kullanılmış, kemeri at nalı
şeklinde ve yerden yüksekliği 6.17 m,derinliği ise 6.18 m'dir. İç içe iki surdan
oluşan kentte, savaş anında kapılar kapanmaktaydı. Kleopatra kapısı da bu surların
kapılarından birisidir.
Mısır'ın ünlü Kraliçesi Kleopatra'nın Romalı General Antonius ile Tarsus'da buluşmaküzere
geldiklerinde, o zamanın limanı olan Gözlükule de büyük bir törenle karşılanarak,
Deniz kapısından kente geldikleri söylenir. Bu nedenle Deniz kapısına Kleopatra
kapısı da denilir. Deniz kapısı daha sonraki yıllarda yıkılmış, yerine devşirmetaşlardan
bugünkü kapı yapılmıştır. Son yıllarda yapılan restorasyonla kapının orjinal özelliği
kalmamıştır
Kubat Paşa Medresesi
1557 yılında Kubat Paşa tarafından kesme taştan yaptırılmıştır. Batısında, dışa
taşkın bir giriş portali vardır.
Girişteki eyvanın karşısında dört basamakla çıkılan asıl eyvan yer alır. Bunun üstü
pandantifler aracılığıyla ana duvara oturan kagir ileörtülüdür. Bu eyvanın güneyinde
mihrap bulunmaktadır.
Asıl eyvan ile geniş eyvanın yanlarındaki odalar manastır tonozuyla örtülüdür. Avlunun
kuzey ve güneyindeöğrenci odaları yer alır. Kubat Paşa Medresesi, bugün Tarsus Müzesi
olarak kullanılmaktadır.
Makamı Şerif Camii ve Daniyal Peygamber Kabri
Makamı Şerif Camii, kentin merkezinde 1857 yılında yapılmıştır. Cami eski ve yeni
bölümlerden olmak üzere iki ayrı özellik gösterir, bugün camiye giriş 22x23 m boyutlarındaki
tek sıra sütunlu yeni yapıdan sağlanmaktadır.
Caminin mihrabı düz ve sadedir. Doğusunda Daniyal Peygamber'in kabri yer almaktadır.
Bu nedenle camiye "Makam Camii" adı verilmiştir. Evliyalar kenti Tarsus'da "Daniyal
Peygamber'in" mezarının bulunması, Tarsus için önemli bir kültürel ve turizm potansiyelidir.
Daniyal Peygamber, Babil Kralı I.Nebukadnesar (MÖ 605562) zamanında yaşamış; I.Nebukadnesar
(MÖ 605562) zamanında yaşamış;Babil'de tutsak olan Yahudileri kehanetleriyle kurtarmış
birpeygamberdir. Söylenceye göre; Babil Kralı, rüyasında Ismailoğullarfndan gelecekbir
çocuğun kendi tahtını sarsacağını görmesi üzerine, Ismailoğullarfndan doğan tüm
erkek çocukların öldürülmesini emretmiştir.
Mehmet Felah Türbesi
1342 yılında Tarsus'u Ermenilerden alan ve sonra şehit düşen Harzemli Felah Oğlu
Nurettin'in türbesidir. Demir kapıdaki bu türbede adak adanır, mum yakılır.
Ortodoks Rum Kilisesi
Cumhuriyet Mahallesi'ndedir. 1850 yılında Rum cemaati tarafından yaptırılan kilise,duvarları
kesme taşla kaplı kagir bir yapıdır. Batısında üç sivri kemerli giriş kısmından
sonra haç şeklinde nişan odasındaki kapıdan binaya girilir.
Binanın kuzeydoğuköşesinde çatı boyunu aşmayan dört yuvarlak sütunlu çan kulesi
vardır. Doğudaki apsis ve yanlardaki iki bölmeli çatıları kısmen tahrip olmuştur.
Girişin tam karşısındaki kemerli mermer bir kapı ve iki yanında ikişer penceresi
bulunan apsis kapı yer almaktadır.
Apsis üzerindeki tavanda meleklerin tasvir edildiği freskler sağlam vaziyettedir.
Orta bölümdeki Havarilerin işlendiği freskler kısmen bozulmuştur.


Roma Yolu
Roma yolu, Tarsus'a 15 km uzaklıkta Sağlıklı köyünün yukarı kısmında bulunmaktadır.
Roma yolu yüksek bir yerde olup, buradan Tarsus ve civarı sahile kadar görülebilmektedir.
Yolun genişliği 2.94 ile 3.00 metre arasında değişmektedir. Sağlam kalan yerlerin
uzunluğu 3 km kadardır.
Saat Kulesi
Ulu Cami avlusunun kuzeybatısındadır. 1890 yılında Kaymakam Ulu Cami avlusunun kuzeybatısındadır.
1890 yılında Kaymakam Ziya Bey tarafından yaptırılmıştır.
St. Paulus Kuyusu
St.Paulus MS 3 yılında Tarsus'da doğmuş ve babasının mesleği olan çadır bezidokumacılığı
yapmıştır.
Musevi Roma vatandaşı olan Aziz, ilk öğrenimini Tarsus'da, yüksek öğrenimini Kudüs'de
tamamlamış, daha sonra Hz.İsa'nın Havarisi olmuştur.Tarsus'da St.Paulus'un doğduğu ve
yaşadığı ev olarak bilinen yapı kalıntısının ortasında bulunan kuyunun suyu, halk
arasında şifalı olarak bilinir.
Bazı Hristiyanlar, Hacı olmak için Kudüs'e gitmeden önce Tarsus'a uğrayarak St.Paulus'un
kuyusundan şifalı ve kutsal suyu içerler. Bu nedenle St.Paulus kuyusu, Hristiyanlarca
önemli bir ziyaret merkezidir.


Şahmeran Söylencesi
Bugün kentin merkezinde heykeli bulunan Şahmeran, yılan gövdeli, erkek başlı biryaratık
olarak bilinir. Efsaneye göre, Misis'de oturan ve yılanların kralı olarak kabul
edilen Şahmeran, o zamanki Tarsus Kral'ın kızına aşık olmuş. Güzel Prenses, Eski
Hamam da yıkanırken Şahmeran hamamın üstüne çıkıp kubbe deliğinden gizlice onun yıkanışını
seyredermiş, bir defasında yine seyrederken hamamın içine düşmüş ve o zaman Prensesin
koruyucuları Şahmeran'ın başını keserek onu öldürmüşler.
Bugün hamamın iç duvarlarındaki kırmızı lekelerin, Şahmeran'ın vücudundan fışkıran
kanlar olduğuna inanılmaktadır.
Tarsus Şelalesi
Kentin 3 km kuzeyinde bulunan Tarsus Çayı üzerindedir. Çay buradan 3 ile 5 m'lik
yüksekliklerden dökülerek şelaleyi oluşturur. Romalılar döneminde çay kentin ortasından
geçmekte, şelalenin bulunduğu alan ise nekropol (mezarlık) olarak kullanılmaktaydı.


Ulu Cami
Ulu Cami, 1579 yılında Ramazanoğlu Piri Paşa'nın oğlu ibrahim Bey tarafındanSt.
Pier Kilisesi kalıntılarının üzerine erken dönem Osmanlı üslubunda yapılmıştır,inşaatında
tümüyle kesme taş kullanılan 47x13 m boyutlarında dikdörtgen planlı tek minareli
camiye, kuzey yönünden abidevi taç kapıdan girilir.
Taç kapı, Memluk mimari özelliklerini taşıyan siyahbeyaz mermerlerle süslüdür.Doğubatı
doğrultusunda baklava dilimli mermer sütunların taşıdığı 16 kubbeli, revaklı avludan
5 kapı ile ibadet mekânına girilir.
Caminin içi doğubatı doğrultusunda üç nefe ayrılır. Mukarnaslı mermer mihrabı, klasik
Osmanlı üslubunda yapılmıştır.Caminin iç mekanı sütunları "İran Kemeri" denilen
yarı sivri kemerlerle birbirinebağlanmıştır. Caminin doğu kısmına bitişik türbede
Şit Aleyhisselam, Lokmanhekimve Halife Memun'un mezarları vardır.