Tarsus Müzesi
1966 yılında restorasyonu yapılan Kubat Paşa Medresesi , 1971 yılında müze haline
getirilerek ziyarete açılmıştır . Bu Medrese' de uzun süre hizmet verdikten sonra
, 1998 yılında Tarsus Kültür Merkezi içerisinde yer alan bugünkü binasına taşınmıştır
. Müze Etnoğrafik ve Arkeolojik eserlerin sergilendiği iki büyük salona sahiptir
.
Etnoğrafya Teşhir Salonu
Çukurova kültürünün önemli bir parçası olan Tarsus ve yöresine ait etnoğrafik eserler
bu salonda sergilenmektedir . Tarsus ve yöresinde yaşayan halkın sosyal , dinsel
ve felsefi anlayışının maden işçiliği , dokuma üzerine yansıması görülmektedir .
Ayrıca gümüş , bakır ve ahşap üzerinde insanın sınırsız düşüncesi büyük bir özenle
işlenmiştir . Kültürümüzün bir başka yönünü anlatan gümüş at koşumu , heybeler ,
nazarlıklar , cicim kilimler , kadın giysisinde renk armonisi ve form , gümüş tepelikler
, baş sarkaçları , para keseleri , mutfak eşyalarındaki çeşitlilik Yörük ve Türkmen
kültürünün ortaya koyduğu eserlerdir . Savaş aletleri Osmanlı dönemine aittir .
Çakmaklı tüfekler , tabancalar , kılıçlar , kamalar , barutluklar , dürbünler ,
tören kalkanları , dönemin askeri savaş aletlerinin bir bölümünü teşkil etmektedir
. Etnoğrafik eserler arasında gümüş ağızlıklar , gümüş saatler , yüzükler , akik
tespihler , el yazması hadis ve Kuran kitapları , nargile , sosyal yaşamın günümüze
gelen malzemeleridir .
Tarsus Evi
Müzede ayrıca bir de Tarsus evi Köşesi oluşturularak geçmiş ev kültürü günümüze
yansıtılmıştır . Günlük hayatın geçtiği evde kadının yeri ve dünyası ile sofra kültürü
canlandırılmıştır . Etnoğrafya salonunun alt teşhir salonuna uzanan geniş bir alanda
mezar geleneği , Osmanlı kültürünün bir başka zenginliği olarak sergilenmektedir
.
Arkeolojik Eserler Salonu
Arkeolojik eserler teşhir salonu uzun yıllar Tarsus yöresinde yapılan kazı çalışmaları
ve satın alma yolu ile müzeye intikal eden eserlerden oluşturulmuştur . Salon teşhiri
satın alma yolu ile Tarsus çevresi ve Doğu Anadolu kökenli eserler olmak üzere iki
grupta toplanarak kronolojik sıra takip edilerek teşhir edilmiştir . Müzede Kalkolitik,
Tunç ve Demir Çağı, Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma, Bizans dönemine ait eserlerle
7000 yıllık Kültür tarihi tamamlanır .
Kazılar Seksiyonu
Tunç Çağı Gözlükule eserleri çeşitli formdaki pişmiş toprak günlük kullanım ve mutfak
kaplarından ve bronz aletlerden oluşmaktadır . Tarsus Cumhuriyet Alanı kazı eserleri
, bronz mobilya ayağı , pişmiş toprak kandiller , aktör figürini , amphorolar Tethis
mozaik'i kemik aletler , pişmiş toprak dokuma ağırlıklarıdır .Donuktaş - Roma mabedi
kazısında çıkan pişmiş toprak kandiller , mermer mimari parçalar , cam bilezikler
, pişmiş toprak figürlerinin başları .
St.Paulus Kuyusu kazısında bulunan mermer sütun kaplaması ve kandillerin yanı sıra
, Roma Anıt Mezarı kazısında çıkan sürahi , gözyaşı şişeleri ve hydria M.S. I. Yüzyıla
ait belli başlı eserlerdir .
Kronolojik Eserler Seksiyonu
Satın alma yolu ile müzeye intikal eden eserler belli kronolojik sıraya konmuştur
. Kalkolitik , Tunç Çağı , Demir Çağı eserler , Adana yöresi ve Doğu Anadolu kökenlidir
. Rython kaplar , silindir ve taş mühürler , ağırşaklar , ayaklı kaplar en önemli
eserlerdir Arkaik , Klasik ve Helenistik dönem eserleri muhtelif formda kaplar ,
amphoriskos , lekythoslar , kandiller yer almaktadır .
Altın eserler , altın yapraklar , diademler , Eroslu küpe , altın yüzükler ve küpeler
, bronz saç tokaları , cam sürahiler tabaklar ve gözyaşı şişeleri terrakota figürler
ve bronz heykelcikler , bronz amphora ve kulplar , kantar , kama Roma dönemi eserleridir
Bizans dönemi eserlerle bu kronoloji tamamlanır .
Taş eserler M.Ö. 330 - M.S. 396 Tarsus yöresi mermer büst ve heykelciklerdir. Mezar
stelleri ve pişmiş toprak mezarlar yine M.Ö. 6. yüzyıldan M.S. 5. yüzyıla kadar
Tarsus ve yöresinin ölü kültürünü belgeler .
Sikke Teşhir Seksiyonu
M.Ö 5. yüzyıldan başlayan sikkeler , Pers , Klasik , Hellenistik ,Roma , Bizans
ve İslam dönemlerini içine alan zengin bir koleksiyonu oluşturmuştur .
ST.Paulus Müzesi
St.Paulus doğduğu ve yaşadığı Tarsus'tan ayrıldıktan sonra St. Paulus adına birkaç
kilise yapılmış olduğunu bilmekteyiz . Tarsus'a 1704 yılında gelen P. Lucas , 1813
yılında Kinner ve 1851 yılında ise V. Longlois St. Paulus adına inşa edilen bu kiliseleri
ziyaret etmişlerdir . St. Paulus adına inşa edilen kiliselerden ancak birisi günümüze
kadar gelebilmiştir. Bu gün bu kilise St. Paulus anısına restore edilerek Anıt Müze
olarak kullanılmaktadır .